kaçırmayın "İçimizdeki Düşman"


Cezayir savaşı sırasında iki Fransız askerinin aynı bölüğün başında yaşadıklarını konu alan film hem Fransa’nın Cezayir savaşındaki vahşi tutumunu sorguluyor hem de savaş olgusunun erkekler üzerindeki etkisine eğiliyor.
İşte filmle ilgili ilginç ve bazı önemli notlar:

- Film Kabil Dağları’ndaki doğa koşullarının zorlayıcılığı nedeniyle Fas’ta, medeniyetten uzak bir bölge olan Beni Mellal bölgesinde çekilmiş. Çekimler insanın doğa karşısındaki acizliğinin altını çizebilmek için savaşta saldırıya açık olacak geniş alanlarda yapıldı.
- Çekimler 48 gün sürmüş ve 50 dereceye varan sıcaklıklar altında gerçekleşmiş.
- Filmin yönetmeni Florent Siri (Rehine) filmin kendisi için öneminden şu şekilde bahsediyor: “20 yaşında bir sinema izleyicisiyken hep kendime neden Amerikan yönetmenler Vietnam hakkında harika aksiyon filmleri yaparken, Fransa’da Cezayir Savaşı ile ilgili bir film yapılmadığını sormuşumdur. Bu konuyla ilgili sadece birkaç tane film var. O filmler de 30–40 yıl önce yapılmış filmler. Her zaman Dekolonizasyon savaşları üzerine film yapmak istemiştim. Ama hem epik, hem de içe dönük bir film... Bu filmin diğer ülkelere de bir anlam ifade edeceğini düşünüyorum. Çünkü bugün Irak'taki durumla paralellikler gösteriyor.
- Filmin senaristi Patrick Rotman filmle ilgili araştırmalarını ve fikirlerini şu şekilde belirtiyor: “Bu film aslında insanın korkunç şeylerle çetin koşullar altında mücadele etmesini anlatıyor. Bu nedenle de evrensel bir karakteri var. Bence  1954-1962 yılları arasındaki bu 8 yıllık dönem Fransızlar’ın zihninde yer etmiş. Çünkü bu savaş 4. Cumhuriyet’in bitmesinin en önemli nedeni. Ancak 1962’den sonra Fransa çağdaş bir toplum haline gelmiştir. Filmde özellikle Fransız ordusunun bu savaş sırasındaki vahşi tutumu ve savaş sırasında FLN’nin uyguladığı vahşet ve barbarlığa dikkat çekmek istedim. Bu sadece iyi ve kötü arasındaki bir savaş gibi görülemez. Savaşla ilgili her iki tarafın da birbiriyle çelişen anıları var. 1990 yılında bu konuyla ilgili çektiğim belgesel sırasında, bu askerlerin Cezayir’e yollanan 2 milyon askerin yaşadıkları travmanın görmezden gelindiğini, çoğunun orada yaşadıklarından ailelerine bahsetmediğini öğrendim. Bana anlatılan hikayeler yüzünden gecelerce kabuslar gördüm.”

0 yorum:

Yorum Gönder